Milletimizi devletsiz hale getirmek, hürriyet ve istiklaline tümden son vermek isteyen emperyalist güçlerin planları, 23 Nisan 1920´de Meclisin açılmasıyla bozulmuştur. Bu emperyalist güçler ve dâhildeki işbirlikçi hainler aynı oyunlarını 15 Temmuz’da bir kez daha denemiş, ancak vatan ve bayrak aşkının nasıl olması gerektiği ile ilgili dersini alarak tekrar bozguna uğramışlardır. Gazi Meclisimiz 15 Temmuz ihanet kalkışmasında millet iradesini temsilinden ötürü uğradığı saldırı ile ikinci kez Gazi olmuştur.

Bu nedenle Allah´a şükrediyoruz ve İstiklal Marşı´nda dile getirildiği gibi "Hakkıdır Hakk´a tapan milletimin istiklal" diyoruz. TBMM´nin açılması sadece Türk milletinin değil, dünyadaki bütün mazlum milletlerin istikbali açısından umut vericidir.

Milli iradenin yegane tecelligahı olan TBMM, “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” şiarıyla Kurtuluş Savaşını başlatan aziz milletimiz, tüm imkansızlıklara rağmen, ayağına pranga vurulmasına izin vermemiş, o çetin mücadeleyi zaferle neticelendirmiştir.

İşte bu anlayışla bizler de, eğitimde ülkemizi en iyi yerlere getirmenin azmiyle, çocuklarımıza daha huzurlu ve güvenli bir gelecek bırakmanın mücadelesini veriyoruz.

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız, artık daha büyük, daha güçlü, daha zengin, daha istikrarlı bir Türkiye’de yaşayacaklar.

Tüm çocuklarımızın, tüm dünya çocuklarının bu müstesna bayramını gönülden tebrik ediyorum.