Sevgili Öğrencilerim, Kıymetli Meslektaşlarım, Saygıdeğer Veliler,

 

Güzel bir tatil döneminin ardından 18 Eylül 2017 Pazartesi günü 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılına başlamanın mutluluğunu ve heyecanını hep birlikte yaşıyoruz. Bu mutluğu 1, 5 ve 9. sınıflarımız geçen hafta “Uyum Eğitimi” çerçevesinde erkenden tadarak okullarına başlamış ve okul koridorlarını ve sınıfları şenlendirmişleridir.

 

Güneş her gün bizler için yeni bir günün başlangıcını yaparak nasıl yeni heyecanlar ve yeni başlangıçlara yelken açmamızı sağlıyorsa bugünün açılışı da yeni heyecanlara, gelişmelere, yeni umutlara, yeni başarılara ve güzelliklere erişmemize vesile olmasını dilerim.

 

Bu yıldan itibaren kademeli olarak uygulamaya konulacak ve öğrencilerimizi daha iyi bir geleceğe hazırlamayı amaçlayan “Güncellenen ve Yenilenen Eğitim Müfredatı” ile artık okullarımızda eğitim daha verimli ve daha işlevsel hale gelecek.

 

Okullarımız; bireyi hayata hazırlayan, gelişme ve çağdaşlaşma çabalarını başarıya ulaştıran, eğitim imkânlarını sistemli bir şekilde sunan ve geleceğe ilişkin hedeflerimize ulaştıracak olan birer eğitim yuvasıdır.

 

Bir milleti yücelten ve ilerleten onun eğitimde elde ettiği başarılardır. İyi bir eğitim bir toplumu geri kalmışlıktan kurtardığı gibi modern, ileri, aydın bir toplum haline de getirir.

 

15 Temmuz Vakası gibi bir badireyi atlatmış olan halkımıza, terör ile mücadele eden Mehmetçiğimize, eğitim ordumuzun verdiği mücadeleyi atalarına yaraşır şekilde verdiğini göstermek zorunluluğumuz vardır. Bu mücadeleyi kendi dönemi ve geleceği için ifade eden İstiklâl Şairimiz Mehmet Akif Ersoy;

 

Asım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

 

derken günümüz insanını kastettiğini yaşadığımız olaylar bizlere ayan beyan göstermiştir.

 

Bizler, bulunduğumuz coğrafyada ideallerimiz ve köklerimizin bize bıraktığı büyük miras ile, güçlü olmak zorunluluğundayız. Güçlü olmak için aşk ile çok çalışmak, öğrenmek, öğretmek ve azmetmek gereklidir. Ancak bir şart daha vardır ki bu, şart edinilmesi gereken bir şuurdur. Bu şuur evde ve okulda; ebeveyn ve öğretmen tarafından kazandırılması gereken tarih şuurudur. Tarih şuuruna sahip nesiller ancak tarihin bize bu coğrafyada yüklediği misyonu anlayabilecek ve gereğini yapabileceklerdir. O şuur da dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ırktan, dinden, mezhepten, meşrepten olursa olsun haksızın karşısında haklının yanında; zalimin karşısında mazlumun yanında olabilmek için; köklü ilim geleneğimizi ihya etmemiz ve sürdürmemiz, kültürel olarak, ekonomik olarak, ahlâk olarak güçlü olmamızla tahakkuk edecektir.

Geçtiğimiz yüzyılın Pakistanlı büyük şairi İkbal insana seslenir ve şöyle der:

 

“Sen kendini inşa etmezsen bil ki bunu başkaları yapacaktır”

 

Biz de diyoruz ki saygıdeğer velilerimiz, kıymetli öğretmenlerimiz, çocuklarınızı, öğrencilerinizi inşa etmeye çalışmayınız ancak onların kendilerini öncelikle keşfedebilmelerine sonrasında da inşa edebilmelerine yardımcı olunuz. Sevgili öğrencilerimiz sizler de şairin dediği gibi kendinizi inşa etme çabası içinde olun ki bunu başkaları yapmaya kalkmasın. Bunu yapabilmek için de önce kendinizi tanımalı, keşfetmelisiniz ki kendinizi doğru inşa edebilesiniz.

Bir eğitim sisteminin; çocuğun kendisini inşa etmesine yardımcı olmak, kılavuzluk ve rehberlik yapmaktan ve bu yolda rehnûma (Kılavuz, yol gösteren) olmaktan daha büyük bir iddiası olamaz.

Bu düşüncelerle 2017-2018 eğitim-öğretim yılının ülkemize, milletimize, fedakârca çalışan öğretmenlerimize ve göz nurumuz öğrencilerimize hayırlar ve başarılar getirmesini diliyorum.

 

                                                                    Azmi TUNÇ

                                                          İlçe Milli Eğitim Müdürü